çözüm süreci ne demek?
Çözüm süreci, açılım süreci, demokratik açılım veya Kürt
açılımı, Türkiye'de uzun yıllardan beri devam eden çözmeye yönelik Hükûmeti
tarafından başlatılan sürecin adıdır. 1984 yılında başlayan ve 30 yıldan
fazla süren çatışmalar neticesinde 40.000 ile 100.000 arasında can kaybı
ve ekonomik zarar meydana geldi. 1999 ile 2004 yılları arasında
olsa da daha sonrasında çatışmalar
şiddetlenerek arttı.
Sürecin koordinatörlerinden ,
çözüm sürecinin 'ın 2005'teki
konuşmasıyla işareti verilen
paradigma değişikliğinin ve 2009'da başlatılan Millî Birlik ve Kardeşlik
Projesi ve devamı
niteliğinde olduğunu belirtmiştir.
Süreç, 16 Temmuz 2014'te Resmî Gazete'de Terörün Sona Erdirilmesi ve
Toplumsal Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun adıyla
yayımlanarak kanunlaşmıştır.
sonrası sürecin sona erdirilme süreci başladı.
Arka plan
ile
için özgürlük, geniş politik ve kültürel
haklar, bağımsız bir veya otonom bir
devlet kurmak isteyen çeşitli Kürt grupları arasında silahlı çatışmalar
1984 yılından beri devam edegelmiştir. Bu gruplardan en büyüğü ve en
aktifi Türkiye Cumhuriyeti,
, ve
tarafından ilan edilen
'dır. Ayaklanma, isyan ve çatışmalar Türkiye
genelinde yaşansa da, en çok 'nde meydana gelmiştir.
PKK'nın 'ındaki
militan varlığı, Türkiye'nin bu bölgeye belirli aralıklarla hava ve kara
harekatı düzenlemesine sebep olmuştur. Irak Kürdistan Bölgesel Yönetimi,
PKK'nın operasyonlarını engelleyecek askerî güçleri olmadığını
bildirmişlerdi. Çatışmalar Türkiye'nin
endüstrisini etkilemiş ve Türkiye ekonomisini yaklaşık 300-450 milyar
zarara uğratmıştır.
PKK'nın 27 Kasım 1978'de kurulmasının ardından, ile arasında küçük
çatışmalar başladı. Fakat büyük isyan ve ayaklanma 15 Ağustos 1984
yılında PKK'nın Kürt ayaklanmasını ilan etmesiyle başladı. Bu çatışmalar
1 Eylül 1999'da PKK'nın ateşkes ilan etmesiyle son buldu. Fakat 1
Haziran 2004'te PKK'nın ateşkesi sonlandırmasıyla çatışmalar tekrar
başladı. 2011 yazından sonra çatışmalar şiddetlenerek artış gösterdi.
Çalışmalar
28 Aralık 2012'de bir televizyon röportajında Kürt sorununu çözmek için
hükûmetin İmralı'da hapis yatmakta olan ile duyurdu. Süreç devam
ederken Paris'te üç PKK'lı yöneticinin öldürülmesi, Öcalan'ın
konuşmalarının basına sızdırılması ve AK Parti'nin Ankara ofisinin
bombalanması gibi birkaç olay çözümü sabote etmeye yönelik eylemler
olarak değerlendirildi. Daha sonra, yapılan bu eylemler kınandı ve
sürecin devam ettiği duyuruldu. Son olarak 21 Mart 2013'te, hükûmet ile
Abdullah Öcalan arasındaki görüşmelerden aylar sonra, Abdullah Öcalan'ın
mektubu hem Türkçe hem de Kürtçe olarak Diyarbakır'da
etkinlikleri sırasında okundu. Mektupta
PKK'nın silahlı güçlerinin Türkiye topraklarından çekileceği ve silahlı
mücadeleye son verildiği bildirildi. PKK Öcalan'ın bu emirlerine
uyacağını ve Türkiye topraklarından çekileceğini açıkladı. Erdoğan
mektubu olumlu karşılayıp, PKK'nın çekilmesiyle daha somut adımların
atılacağını duyurdu.
25 Nisan 2013'te, PKK bütün silahlı güçlerini Türkiye topraklarından
Kuzey Irak'a çekeceğini resmî olarak duyurdu. Hükûmete, Kürtlere ve
basının çoğuna göre bu hareket 30 yıllık çatışmaların sonunu getiren
adım oldu. İkinci aşama olan anayasal değişiklikler ile ilgili
çalışmaların da çekilmeyle birlikte başladığı bildirildi.
Yasal değişiklik
2014 yılı, 11 Temmuz'da TBMM'den Cumhurbaşkanı onayına gönderilen çözüm
süreci ile ilgili kanun 15 Temmuz'da Cumhurbaşkanı Abdullah Gül
tarafından onaylanarak "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal
Bütünleşmenin Güçlendirilmesine Dair Kanun" adıyla Resmî Gazete'de
yayınlanarak yasalaştı.
Hükûmetin çözüm süreci kapsamında aşağıdaki hususlarda gerekli
çalışmaları yürüteceği bu kanunla belirlendi;
- Terörün sona erdirilmesi ve toplumsal bütünleşmenin
güçlendirilmesine yönelik ,
,
,
, ,
,
ve
alanlarında ve bunlarla
bağlantılı konularda atılabilecek adımların belirlenmesi.
- Gerekli görülmesi hâlinde, yurt içindeki ve yurt dışındaki kişi,
kurum ve kuruluşlarla temas, diyalog, görüşme ve benzeri çalışmalar
yapılmasına karar verilmesi ve bu çalışmaları gerçekleştirecek kişi,
kurum veya kuruluşların görevlendirilmesi.
- Silah bırakan örgüt mensuplarının eve dönüşleri ile sosyal yaşama
katılım ve uyumlarının temini için gerekli tedbirlerin alınması.
- Kamuoyunun doğru ve zamanında bilgilendirilmesinin sağlanması.
Akil İnsanlar Heyeti
4 Nisan'da hükûmet yedi bölge komisyonundan oluşan ve görevi çözüm
sürecini halka anlatmak ve teşvik etmek olan Akil İnsanlar Heyeti'ni
açıkladı. Hükûmetin haftalar öncesinde entelektüel ve halkın sevdiği
isimlerden oluşan bir komisyon kurulacağını duyurmasından sonra,
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç "Akil İnsanlar" listesini 4 Nisan'da
kamuoyuna açıkladı.
Listede entelektüel, ünlü, yazar, akademisyen ve sanatçılara yer
verildi. Ülkenin yedi bölgesinde aktif olarak çalışacak ve bölgesel
olarak toplantılar yapacak gruplardan oluşan komisyonlar teşkil edildi.
Rütbe | Akdeniz | Doğu Anadolu | Ege | Güneydoğu Anadolu | İç Anadolu | Marmara | Karadeniz |
---|
Başkan | | | | Yılmaz Ensaroğlu | | | Yusuf Şevki Hakyemez |
Başkan Vekili | | | | Kezban Hatemi | | Mithat Sancar | |
Sekreter | Tarık Çelenk | Ayhan Ogan | | | Cemal Uşşak | Levent Korkut | Fatma Benli |
Üye | | Mahmut Arslan (Hak-İş) | Erol Ekici (DİSK) | | Celalettin Can | | Şemsi Bayraktar (TZOB) |
Üye | | | | Fazıl Hüsnü Erdem | Vahap Coşkun | | |
Üye | | | Hasan Karakaya | | | Ahmet Gündoğdu | |
Üye | | Abdurrahman Kurt | | | Erol Göka | | |
Üye | Öztürk Türkdoğan (İHD) | Zübeyde Teker | | (KESK) | Mustafa Kumlu (Türk-İş) | | |
Üye | Hüseyin Yayman | Mehmet Uçum | | Ahmet Faruk Ünsal (Mazlum Der) | Fadime Özkan | | Bendevi Palandöken (TESK) |
Zaman çizelgesi
2009
2009 yılı görüşmeleri olarak adlandırılan
-PKK görüşmelerinin muhtemel
başlangıç tarihi olarak addedilir. Görüşmelerin net olarak ne zaman
başladığı bilinmese de 2009 ortaları olduğu yönünde görüşler vardır.
- 11 Mart 2009: Cumhurbaşkanı ,
Kürt sorunuyla ilgili ilerleyen günlerde çok iyi şeyler olacağını
söyledi.
- 24 Mart 2009: Abdullah Gül, Bağdat’a giderken uçaktaki gazetecilerle
sohbeti sırasında için
“” ifadesini kullandı.
- 9 Mayıs 2009: , "Kürt sorunu
Türkiye'nin birinci sorunudur ve mutlaka halledilmelidir" şeklinde
açıklama yaptı.
- 31 Mayıs 2009: PKK tek taraflı ateşkesi uzattığını bildirdi
- 31 Temmuz 2009: İçişleri Bakanı Kürt Açılımı kapsamında yapılan
temasları basına açıkladı. "Bir aylık süre zarfında yaptığım görüşme
ve toplantılar süreç açısından son derece olumlu olmuştur"
dedi.
- 2 Ağustos 2009: İçişleri Bakanı Beşir Atalay’ın kamuoyuna duyurduğu
hükûmetin Kürt açılımı kapsamında düzenlenen çalıştayların üçüncüsü
gazeteci ve yazarların katılımıyla ’nde yapıldı.
- 5 Ağustos 2009: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Kürt açılımı ile
ilgili lideri ’le bir araya geldi.
- 11 Ağustos 2009: Abdullah Gül Bitlis ziyareti sırasında Güroymak
için Kürtçe ‘Norşin’ ifadesini kullandı.
- 28 Ağustos 2009: dergisi
süreçle ilgili "Kürt açılımı cesaret verici" başlıklı bir analiz
yayınladı.
- 19 Ekim 2009: Abdullah Öcalan'ın çağrısıyla 34
üyesi Habur Sınır Kapısı'ndan girip teslim oldu. Gelenleri
karşılamak üzere Şırnak'ın Silopi İlçesi'nde yaklaşık 50 bin kişi
toplandı.
- 15 Kasım 2009:Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Millî birlik ve
kardeşlik projemiz bir hedeftir. süreciyle bu hedefe
ulaşacağız." dedi.
- 11 Aralık 2009: ,
oybirliğiyle DTP'nin kapatılmasına karar verdi. Genel Başkan ve 'un milletvekilliliğinin düşürülmesi
kararlaştırıldı.
2010
- 10 Ocak 2010: Abdullah Öcalan avukatları aracılığıyla yaptığı
açıklamada "demokratik açılım açısından önemli bir çözüm fırsatının
heba edildiğini; ancak henüz geç olmadığını" belirtti.
- 16 Ocak 2010: Beşir Atalay çözüm süreci doğrultusunda hazırlanan ve
4 ayrı mekanizmadan oluşan "İnsan Hakları Paketi"'nin başlıklarını
açıkladı. Buna göre; cezaevlerinde Kürtçe gibi farklı ve dil
lehçelerde görüşme yapılmasına imkân sağlandı, özel kanalların
farklı dil ve lehçelerde 24 saat yayın yapmasına izin verildi,
farklı dil ve lehçelerde enstitü, araştırma merkezi kurulması
yönünde YÖK karar aldı, Yaşayan Diller Enstitüsü kuruldu, yol
kontrollerinin azaltılması ve yayla yasaklarının asgari seviyeye
indirilmesi yönünde valiliklere genelge gönderildi.
- 24 Ocak 2010: Diyarbakır'ın Ergani ilçesinde AK Parti ilçe binasına
molotofkokteyli saldırı düzenlendi.
- 8 Şubat 2010: AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik çözüm
süreciyle ilgili olarak "ya biz bu meseleyi çözeriz, ya bu mesele
bizi çözer" dedi.
- 18 Şubat 2010: CHP, Beşir Atalay hakkındaki gensoru önergesini
TBMM’ye sundu. Önergede, "Hukuk devletlerinde bakanlar, terör
örgütünü muhatap alan gizli görüşmeler yapamazlar" denildi.
- 21 Şubat 2010: Başbakan Erdoğan, demokratik açılımı ve çözüm
sürecini anlatmak ve destek toplamak için 62 sanatçı ile bir araya
gelip "Açılıma omuz verin" dedi.
- 25 Şubat 2010: CHP İstanbul Milletvekili , "Devlet Habur'da teröristlerin
ayağına götürülmüştür. AK Parti Habur'da teröre teslim olmuştur"
dedi.
- 27 Mart 2010: MHP lideri
"Açılım tuzağına düşmeyin" dedi.
- 12 Nisan 2010: Kapatılan DTP’nin eski Genel Başkanı Ahmet Türk’e
Samsun’da yumruklu saldırı yapıldı.
- 16 Nisan 2010: Abdullah Öcalan'ın çağrısı üzerine Kandil'den gelen
grup içerisinde bulunan Lütfü Taş, Öcalan için "Sayın" ifadesini
kullandığı için 10 ay hapis cezasına çarptırıldı.
- 1 Mayıs 2010: PKK'nın Tunceli'de karakol saldırısı sonucunda 4 asker
öldü ve 7 asker yaralandı.
- 14 Haziran 2010: İstanbul 10. Ağır Ceza Mahkemesi PKK yöneticisi
Duran Kalkan'ın "Genel af da çıksa silah bırakmayız" açıklamasını
haberleştiren muhabiri Namık
Durukan'ın Terörle Mücadele Kanunu'nu ihlal ettiğinden 1 yıldan 7
yıla kadar hapse mahkûm edilmesini talep etti.
- 18 Haziran 2010: Öcalan'ın çağrısıyla Kandil ve Mahmur'daki
kamplardan gelen 34 kişiden 13'ü hakkında tutuklama kararı çıktı.
BDP Grup Başkan Vekili Bengi Yıldız tutuklamalarla birlikte açılımın
bittiğini söyledi.
- 13 Ağustos 2010: PKK 20 Eylül’e kadar eylemsizlik kararı aldığını
duyurdu.
- 12 Eylül 2010:
%57,88 ile Evet oyu verildi.
- 23 Ekim 2010: BDP Bitlis Milletvekili Mehmet Nezir Karabaş, "PKK’nın
ateşkesi 31 Ekim’de sona erecek. Önümüzde kısa bir süre kaldı. Bu
sürenin barışa yönelik değerlendirilmesi gerekir. Aksi halde 1
Kasım’dan itibaren büyük şiddet olayları yaşanabilir. Hükûmet bu
süreci barışa yönelik değerlendirmelidir” dedi.
2011
- 27 Şubat 2011: , Abdullah
Öcalan'a, aydınlarla daha rahat görüşebilmesi için ev hapsi
istedi.
- 13 Mayıs 2011: Abdullah Öcalan "15 Haziran’dan sonra süreç ya büyük
bir anlaşmaya, ya da büyük bir savaşa evrilecektir. Eğer büyük bir
savaş çıkarsa hükûmet 3 ay bile dayanamaz" dedi.
- 12 Haziran 2011: %49,83 oy
oranı ile AK Parti kazandı.
- 13 Eylül 2011: (MİT)
yetkililerinin, PKK üyeleri ile 'da yaptığı
bir görüşmeye ait olduğu iddia edilen bir ses kaydı internette
yayınlandı. Yayınanlanan ses kaydında Hakan Fidan, hem Öcalan’la hem
PKK’lılarla Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın talimatıyla ve "özel
temsilcisi" sıfatıyla görüştüğünü ifade ediyor. Ses kaydı
saat 09.37'de PKK'nın görüşlerine yakınlığı ile bilinen 'nın sitesinden yayınlandı.
Haber ve ses kaydı "Görüşmelerin iç yüzü Erdoğan'ı yakacak" başlığı
ile verildi. İnternete sızan ses kaydının MİT Müsteşarı , MİT Müsteşar yardımcısı Afet Güneş,
üyesi , üyesi
Sabri Ok, Kongra-gel Başkan Yardımcısı ve koordinatör ülke temsilcileri
arasında geçtiği iddia edildi.
- 26 Eylül 2011: Van Bağımsız Milletvekili , yeni bir başlangıç yapılması
gerektiğini belirterek, bunun yolunun da Öcalan ile müzakarelerin
yeniden başlatılmasından geçtiğini açıkladı.
- 19 Ekim 2011: PKK tarafından, Hakkâri ilinin Çukurca ilçesinde polis
ve jandarma binalarıyla güvenlik noktalarına ağır silahlarla sonucunda 24 asker
öldü.
- 28 Aralık 2011: ,
'ın ilçesi
yakınlarındaki Irak topraklarında
savaş
uçaklarıyla yaptığı
sonucunda 35 sivil öldü.
2012
- 4 Şubat 2012: Batman Cumhuriyet Başsavcılığı'nın talimatıyla
'ya yönelik operasyon neticesinde 41 kişi
gözaltına alındı.
- 8 Şubat 2012: MİT Müsteşarı ,
eski Müsteşar ve eski Müsteşar
Yardımcısı Afet Güneş Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı
Sadrettin Sarıkaya tarafından şüpheli sıfatıyla ifadeye
çağrıldı.
- 9 Şubat 2012: Adalet Bakanı Bekir Bozdağ Hakan Fidan'ın ifadeye
çağrılmasıyla ilgili olarak "Herhangi bir suç yok yapılan görev var"
dedi. İstanbul Emniyeti'nde iki şube müdürü görevden alındı.
- 10 Şubat 2012: MİT Müsteşarı
ifade vermeye gitmeyerek, Abdullah Gül ile görüşmek üzere Çankaya
Köşkü'ne çıktı.
- 11 Şubat 2012: KCK soruşturması kapsamında ifadeye çağrılan fakat
gitmeyen eski müsteşar Emre Taner ve eski müsteşar yardımcısı Afet
Güneş ve 2 MİT görevlisi ile ilgili yakalama kararı çıkarıldı.
- 11 Şubat 2012: MİT görevlilerini ifadeye çağıran Savcı Sadrettin
Sarıkaya soruşturmadan alındı.
- 17 Şubat 2012: MİT Kanunu TBMM'de değiştirilerek Cumhurbaşkanı'nın
onayıyla resmî gazetede yayınlandı. Fidan'ın ve diğer MİT
mensuplarının görevleri kapsamındaki konularla ilgili ifade vermesi
Başbakanlık iznine bağlandı. MİT mensupları ifade vermeye gitmedi.
MİT Kanunu'nun 26ncı maddesi "MİT mensuplarının veya belirli bir
görevi ifa etmek üzere kamu görevlileri arasından Başbakan
tarafından görevlendirilenlerin; görevlerini yerine getirirken,
görevin niteliğinden doğan veya görevin ifası sırasında işledikleri
iddia olunan suçlardan dolayı ya da 5271 sayılı Kanunun 250nci
maddesinin birinci fıkrasına göre kurulan ağır ceza mahkemelerinin
görev alanına giren suçları işledikleri iddiasıyla haklarında
soruşturma yapılması Başbakanın iznine bağlıdır." şeklinde
değiştirildi. Kamuoyunda bu süreç Cemaat-AK Parti çatışmasının
başlangıç noktası olarak da kabul edildi.
- 20 Ağustos 2012: PKK'nın 'te
düzenlediği 10 kişi
öldü, 9'u ağır 66 kişi yaralandı.
- 2 Eylül 2012: PKK'nın ilçe
merkezinde bulunan askerî birliğe yaptığı saldırı sonucunda 10
askerin hayatını kaybettiği, 7 askerin yaralandığı ve 20 PKK'lının
da öldüğü açıklandı.
- 8 Eylül 2012: TSK Hakkâri-Yüksekova-Şemdinli üçgeninde bulunan
PKK'lıları etkisiz hale getirmek için
başlattı. Çatışmalarda 26 PKK'lı ve 2 asker öldü.
- 24 Eylül 2012: KCK Yürütme Konseyi üyesi , sürecin tıkanmasından hükûmeti
sorumlu tutarken, görüşmelerin yeniden başlamasını istediklerini
açıkladı. Aydar Oslo sürecinin en hızlı yürüdüğü dönemin 2009 yılı
olduğunu belirtti ve eylemsizlik içinde bulundukları bu dönemde KCK
tutuklamalarının başladığını ve bunun sürece ilk zarar veren olay
olduğunu dile getirdi.
- 26 Eylül 2012: Başbakan Erdoğan Oslo görüşmelerinin çözüme yönelik
olarak yapıldığını, daha sonrasında samimiyetsizlik ve terör örgütü
tarafından bilgilerin servis edilmesi nedeniyle bu görüşmelere son
verdiklerini söyledi.
- 28 Aralık 2012: Başbakan Recep Tayyip Erdoğan 'nın Kürt sorununa
çözüm bulmak için Abdullah Öcalan'a ziyaretlerde bulunduğunu
duyurdu.
2013
- 3 Ocak 2013: ve BDP milletvekili
İmralı'ya giderek Abdullah
Öcalan ile görüştü.
- 8 Ocak 2013: "sulh
için millî onur, millî gurur ayaklar altına alınmamak kaydıyla, o
mefkureye saygı devam ettiği müddetçe bence el de öpülebilir, etek
de öpülebilir. Heyet-i İslamiye, heyet-i milliye arasında huzurun
temini adına katlanılabilecek her şeye katlanmak lazım. Hayır
sulhtadır, sulh her zaman hayırlıdır" açıklaması ile sürece destek
verdi.
- 9 Ocak 2013: PKK'nın kurucu üyelerinden ve Kürt aktivistler ile Paris'te öldürüldü.
- 14 Şubat 2013: Hükûmet ikinci BDP heyetinin İmralı'ya gidip Öcalan
ile görüşeceğini duyurdu.
- 15 Şubat 2013: Erdoğan, MİT ile Öcalan arasındaki görüşmelerin
"İmralı Süreci" yerine "Çözüm Süreci" olarak adlandırılmasının daha
doğru olacağını açıkladı.
- 23 Şubat 2013: BDP Grup Başkanı , İstanbul milletvekili ve Diyarbakır
milletvekili İmralı Adası'na gidip
Öcalan ile görüştü. Adalet Bakanlığı'nın özel izniyle adaya giden
delege PKK lideri Öcalan'ın barış için önerdiği yol haritasını
kendisinden dinledi. Öcalan BDP heyetiyle Kandil'e, PKK'nın Avrupa
ayağına ve kamuoyuna bir mektup gönderdi.
- 26 Şubat 2013: çözüm sürecine destek
vereceklerini açıkladı.
- 28 Şubat 2013: BDP
heyeti ve Abdullah Öcalan arasında geçen görüşmenin detaylarını
"İmralı Zabıtları" başlığıyla Namık Durukan imzalı bir haberle
kamuoyuna açıkladı. Tutanaklarda Öcalan'ın BDP heyetine "Ne ev
hapsi, ne de af. Bunlara gerek kalmayacak. Hepimiz özgür olacağız.
Başarılı olursam ne KCK tutuklusu kalır, ne de başkası. Bu olmazsa
50 bin kişiyle halk savaşı olacak. Yalnız herkes bilmeli ki, ne
eskisi gibi yaşayacağız, ne de eskisi gibi savaşacağız." söylediği
ifade edildi.
- 11 Mart 2013: 6 kişilik bir heyet PKK tarafından kaçırılan 8 işçiyi
teslim almak için Diyarbakır'dan ayrılıp Irak'a gitti. Heyet
içerisinde İnsan Hakları Derneği ve Mazlumder başkanları da vardı.
- 13 Mart 2013: PKK 2 yıldır Irak'ta esir tuttuğu Türk işçileri
serbest bıraktı. Serbest bırakma Öcalan'ın emriyle gerçekleşti.
- 18 Mart 2013: Kürt parlamenterler Abdullah Öcalan ile görüşmeye
gitti. Heyette BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve
milletvekilleri Pervin Buldan ile Sırrı Süreyya Önder vardı.
- 21 Mart 2013: Hükûmet ile aylarca süren görüşmelerin ardından
Abdullah Öcalan'ın mektubu hem Türkçe hem de Kürtçe olarak Nevruz
kutlamaları çerçevesinde Diyarbakır'da okundu. Mektup PKK'nın
silahlı güçlerini Türkiye topraklarından çekmesinin ve ateşkesin
başlangıcı oldu.
- 29 Mart 2013: Erdoğan, Türkiye topraklarını terk eden PKK üyelerinin
herhangi bir çatışma yaşanmaması için sınırdan geçerken silahları
bırakmaları gerektiğini söyledi.
- 3 Nisan 2013: Hükûmet çözüm sürecini halk nezdinde tanıtmak ve
teşvik etmek için "Akil Adamlar" adı verilen bir komisyon kurdu.
- 4 Nisan 2013: ve
çözüm süreci için mecliste kurulacak komisyona
üye vermeyeceklerini ve bu komisyonda herhangi bir görev
almayacaklarını duyurdu. Erdoğan ilk kez Akil Adamlar Heyeti
ile toplandı ve çözüm sürecini halka anlatmaları ve teşvik etmeleri
için kendilerinden yardım istedi.
- 20 Nisan 2013: Sırrı Süreyya Önder PKK'nın geri çekilmesinin 8 ila
10 gün içerisinde başlayacağını duyurdu.
- 25 Nisan 2013: PKK 8 Mayıs'ta Türkiye topraklarındaki bütün silahlı
güçlerini Irak'a çekeceğini duyurdu.
- 8 Mayıs 2013: PKK üyeleri Türkiye topraklarını terk etmeye başladı.
Çözüm süreciyle ilgili olarak kurulan meclis komisyonu ilk kez
toplanarak kamuoyunu süreçle ilgili daha çok aydınlatacaklarını
bildirdi.
- 9 Mayıs 2013: Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm
Sürecinin Değerlendirilmesi Amacıyla Kurulan Meclis Araştırması
Komisyonuna Üye Seçimine İlişkin Karar adıyla 'de bir karar ve komisyonda yer
alan üyeler yayınlandı.
- 9 Mayıs 2013: Akil Adamlar Heyeti Erdoğan'a ilk raporunu sundu ve
süreçle ilgili görüşlerini paylaştı.
- 19 Haziran 2013: KCK Yürütme Konseyi Başkanı "devletin süreci sabote
ettiğini bu yüzden sürece dair ciddi kaygılarının oluştuğunu"
söyledi.
- 2 Temmuz 2013: Çözüm süreciyle ilgili görüşmelerin başladığı
tarihten sonra ilk kez Diyarbakır Lice'de bir gösterici öldü. Bu
durum basında "Çözüm sürecinde güven bunalımı" şeklinde
yorumlandı.
- 7 Ağustos 2013: BDP milletvekili Pervin Buldan PKK üyelerinin dağdan
inip siyaset yapmaları gerektiğini söyledi.
- 25 Eylül 2013: Yürütme Konseyi Eşbaşkanı
hükûmetin Abdullah Öcalan ile
yaptığı görüşmelerin diyalog aşamasından müzakere aşamasına
geçmemesi durumunda ve hükûmetin adım atmaması durumunda süreci
bitireceklerini açıkladı.
- 1 Ekim 2013: Başbakan Erdoğan, demokratikleşme paketini açıkladı.
Pakette çözüm süreciyle ilgili farklı dilde eğitim, seçim barajında
değişiklik, eski köy isimlerinin verilmesi, öğrenci andının
kaldırılması, "x, w, q" harflerinin kullanılabilmesi gibi yenilikler
olduğu belirtildi.
- 5 Kasım 2013: İçişleri Bakanı Beşir Atalay çözüm sürecinin bir
al-ver süreci olmadığını açıkladı ve taviz verilen bir süreç
olmayacağını belirtti.
- 15 Kasım 2013: BDP milletvekili , çözüm sürecinin son bir aydır
tıkandığını ve dışarıdan bir hakeme ihtiyaç duyulduğunu
belirtti.
- 2 Aralık 2013: "Toplumsal Barış Yollarının Araştırılması ve Çözüm
Sürecinin Değerlendirilmesi" amacıyla kurulan meclis araştırma
komisyonu çözüm süreciyle ilgili 450 sayfalık bir rapor
açıkladı.
- 17 Aralık 2013: Diyarbakır Büyükşehir Belediyesine Türkçe ile
birlikte Kürtçe "Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi" yazılı yeni bir
tabela eklendi.
- 25 Aralık 2013: İçişleri Eski Bakanı ve Ordu Milletvekili , çözüm süreci ni de gerekçe
göstererek "Bölücü terör örgütünün unsurlarıyla yürütülen ancak
millî vicdan ve haysiyeti inciten ve mevzu hukuku zorlayan sürecin
çözüm özelliği -belki istenmeden- çözülme hayalcilerine fırsat ve
olanak sağlar duruma evrilmiştir." açıklaması ile
milletvekilliğinden istifa etmiştir.
2014
- 3 Ocak 2014: Türkiye'de adıyla ilk
siyasi parti kuruldu.
- 27 Ocak 2014: BDP Grup Başkan Vekilleri ve İdris Baluken, KCK yönetimi ile
görüşmek için Kandil'e gitti.
- 30 Mart 2014: %43,39 ile AK
Parti kazandı.
- 8 Nisan 2014: Çözüm süreci, 'ndeki bazı illerin
ihracatında büyük artış sağladı.
- 14 Nisan 2014: , çözüm
sürecinin sonuca ulaşması hâlinde Abdullah Öcalan’ın serbest
bırakılacağını iddia etti.
- 26 Nisan 2014: Kamuoyunda çözüm sürecinde görev alan MİT
görevlilerini yasal güvence altına almak için çıkarıldığı söylenen
Devlet İstihbarat Hizmetleri ve Millî İstihbarat Teşkilatı Kanununda
Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Resmî Gazete'de yayınlandı.
Kanunda "MİT mensupları görevlerini yerine getirirken ceza ve infaz
kurumlarındaki tutuklu ve hükümlülerle önceden bilgi vermek
suretiyle görüşebilir, görüşmeler yaptırabilir, görevinin gereği
terör örgütleri dâhil olmak üzere millî güvenliği tehdit eden bütün
yapılarla irtibat kurabilir.” ifadesine yer verildi.
- 29 Nisan 2014: Adalet Bakanı , "Abdullah Öcalan için ev hapsi ile
ilgili bir çalışmamız yok. Böyle bir düşüncemiz de yok" dedi.
- 11 Mayıs 2014: Sait Elçi ve arkadaşları tarafından 1965 yılında
kurulan (KDP) 48 yıl aradan
sonra tekrar yasal alana çıkma hazırlıklarına başladı.
- 7 Haziran 2014: Başbakan Başdanışmanı , Abdullah Öcalan'ın çözüm
sürecini diğer Kürt aktörlerden daha iyi değerlendirdiğini
savundu.
- 7 Haziran 2014: Diyarbakırlıların kurduğu bir doğa yürüyüşü grubu,
25 yıldır terörden dolayı adım atılmayan Tunceli'nin Avgesor
Vadisi'ne giren ilk sivil ekip oldu.
- 9 Haziran 2014: Diyarbakır Lice'de gösteri yapan bir grup, 2. Hava
Kuvveti Komutanlığı'nın arka kapısının olduğu bölgedeki duvardan
atlayarak kışla içinde direkteki indirdi.
- 29 Haziran 2014: Hatip Dicle tahliye edildi.
- 1 Temmuz 2014: KCK davasında 30 kişi tahliye edildi.
- 8 Temmuz 2014: Eş
Başkanı , barışın
sağlanması için -Öcalan dâhil- siyasi mahkûmların bırakılması,
TMK'nin lağvedilmesi ve ana dilinde eğitimin önünün acilen açılması
gerektiğini söyledi.
- 10 Temmuz 2014: Cemil Bayık, PKK’nın tamamen silah bırakması için
öne sürdükleri şartların en başında "Öcalan’a özgürlük" ve "anayasal
güvence" olduğunu açıkladı.
- 11 Temmuz 2014: Diyarbakır'da görülen KCK ana davasında tutuklu
bulunan iki sanık daha tahliye edildi. Dava kapsamında tutuklu
kalmadı.
- 16 Temmuz 2014: 11 Temmuz'da
'den Cumhurbaşkanı
onayına gönderilen çözüm süreci ile ilgili kanun 15 Temmuz'da
Cumhurbaşkanı tarafından
onaylanarak "Terörün Sona Erdirilmesi ve Toplumsal Bütünleşmenin
Güçlendirilmesine Dair Kanun" adıyla Resmî Gazete'de yayınlanarak
yasalaştı.
- 5 Ağustos 2014: Abdullah Öcalan avukatlarıyla yaptığı görüşmede
çözüm sürecinde müzakerelere geçilmemesinden rahatsızlık duyduğunu
ve artık sabır taşının çatladığını açıkladı.
- 10 Ağustos 2014: Recep Tayyip Erdoğan %51,79 oy ile ilk turda
kazanarak cumhurbaşkanı oldu.
- 18 Ağustos 2014: Diyarbakır Lice'de PKK'nın ilk kurucularından
adına dikilen heykel
mahkeme kararıyla yıkıldı. KCK, heykelden haberlerinin
olmadığını açıkladı.
- 20 Ağustos 2014: MİT Müsteşarı , İmralı'ya giderek Abdullah Öcalan
ile görüştü.
- 20 Ağustos 2014: Başbakan Yardımcısı , görüşmelerin artık genişlemesi ve
Avrupa ile Kandil’e uzanmasını arzu ettiklerini söyledi.
- 22 Ağustos 2014: AK Parti Genel Başkan Danışmanı sürecin sahibinin olduğunu ve istediği örgüt ve
kişiyle görüşebileceğini açıkladı.
- 23 Ağustos 2014: Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'ın "Kandil'le
direkt görüşülmesini arzu ediyorum" açıklamasına KCK Eşbaşkanı Cemil
Bayık "Biz her zaman açığız. Bu basın olabilir, heyetler,
uluslararası kurumlar olabilir" şeklinde yanıt verdi.
- 27 Ağustos 2014: Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı görevi süresince de çözüm
süreciyle yakından ilgileneceğinin altını çizdi.
- 29 Ağustos 2014: Çözüm sürecinin koordinasyonunu yürüten Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay, Ahmet Davutoğlu'nun kurduğu yeni kabinede
yer almadı.
- 29 Ağustos 2014: BDP milletvekili İdris Baluken ilerleyen günlerde
çözüm sürecinde "müzakere" aşamasına geçileceğini belirtti ve bu
müzakerelerin yazılı anlaşma hâline gelmesini istediklerini
açıkladı.
- 30 Ağustos 2014: Genelkurmay Başkanı "Hükûmet yol haritasını bize vermedi,
basından öğreniyoruz. Keşke görüşümüz sorulsaydı. Hükûmet silahsız
çözüleceğini söyledi, analar ağlamasın isteriz. Çözüm sürecinde
kımızı çizgiler aşılırsa gerekli cevabı veririz" dedi.
- 30 Eylül 2014: Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç sürecin başarıya
ulaşması için Çözüm Süreci Kurulu oluşturulacağını
açıkladı.
- 2 Ekim 2014: Suriye-Irak tezkeresi TBMM'de kabul edildi. TSK'ya
Suriye ve Irak'ta sınırötesi operasyon ve müdahale yetkisi veren
tezkere Meclis'ten geçti. AK Parti ve MHP tezkere için 'Evet' oyu
kullanırken, CHP ve HDP 'Hayır' dedi.
- 6 Ekim 2014: Abdullah Öcalan çözüm sürecinde yeni adımlar atılması
için hükûmete 15 Ekim 2014'e kadar süre verdi.
- 7 Ekim 2014: HDP, tarafından kuşatılan
Suriye'deki Kürt kenti için "Kobani'nin
düşmesi durumunda çözüm süreceğinin biteceğini" belirtti.
- 8-9-10 Ekim 2014: Yurt genelinde IŞİD ve Kobani protestoları
sonucunda toplam 34 kişi öldü. Bingöl İl Emniyet Müdürü'ne yönelik
silahlı saldırıda, Emniyet Müdür Yardımcısı ve bir başkomiser öldü.
Yurt genelinde 'terör örgütü adına suç işlemek', 'kamu görevlilerine
direnmek', 'mala zarar verme' ve 'yağma' suçlamalarından 112 kişi
tutuklandı. Abdullah Öcalan ile çözüm
sürecinin ayrılmaz bir bütün olduğunu söyledi.
- 11 Ekim 2014: KCK Yürütme Konseyi Eş Başkanı , Kobani ve Türkiye'de yaşananlardan
hükûmeti sorumlu tuttu ve Meclis'ten geçen tezkerenin bir savaş
ilanı olduğunu, bu nedenle de çektikleri bütün birlikleri Türkiye'ye
geri gönderdiklerini söyledi.
- 23 Ekim 2014: Kars'ta PKK mensuplarıyla güvenlik güçleri arasında
çıkan çatışmada, 3 PKK'lı öldü.
- 25 Ekim 2014: Hakkâri’nin Yüksekova ilçesinde PKK'nın saldırısına
uğrayan 3 asker öldü.
- 27 Ekim 2014: Hükûmet Sözcüsü Bülent Arınç, "çözüm sürecine mecbur
ve mahkûm değiliz" dedi.
- 5 Kasım 2014: HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, çözüm sürecinin
Öcalan ya da Hükûmet, "Bitti." demedikçe devam edeceğini söyledi.
- 8 Kasım 2014: Şırnak Belediye Meclisi, şehir merkezindeki 12 mahalle
ve iki meydanın isimlerini Kürtçe isimlerle değiştirme kararı
aldığını açıkladı.
2015
- 23 Ocak 2015: HDP heyeti İmralı ile Kandil arasında mekik dokumaya
başladı. Hükûmet, çözüm sürecine dönüş için Öcalan’dan PKK’ya
Türkiye’de silahlı mücadeleye son çağrısı yapmasını istedi. Öcalan
bu çağrı için kadın haklarından, çevre sorunlarına kadar her konuda
adımlar atılmasını isteyen bir metin yazdı. Kandil bu adımların
silah bırakmanın ön şartı olmasında ısrarcı oldu. Hükûmet bu genel
bir demokratikleşme programını içeren 10 maddenin ön şart olmasını
PKK’nın silah bırakmamaya bahane olarak kullandığını düşünerek karşı
çıktı.
- 23 Ocak’ta HDP’lilerle görüşen KCK’dan “AK Parti’nin müzakere
sürecinin sorumluluğunu esas alan bir yaklaşımda olmadığı”
açıklaması geldi.
- 9 Şubat 2015: Meclis’e gelen "İç Güvenlik Paketi" görüşülmesi ikinci
kez ertelendi.
- 15 Şubat 2015: HDP’nin İmralı-Kandil temasları arttı. Kandil, İç
güvenlik Paketi’nin sürece zarar vereceğini açıkladı.
- 22 Şubat 2015: ’yla Süleyman Şah’ın
türbesi, PYD’nin kontrolündeki Eşme köyüne taşındı.
- 17 Şubat 2015: Selahattin Demirtaş: “Öcalan’ın çağrı yapması için
hükûmet önce 10 maddelik ev ödevini yapmalı, onlar açıklamazsa biz
açıklarız” dedi.
- 25 Şubat 2015: Demirtaş, CNN Türk’te Öcalan’ın silah bırakma çağrısı
yapmak için ön şart olarak ortaya koyduğunu söylediği on maddeyi
açıkladı. “Öcalan, şartlı silah bırakma çağrısı yaptı.” dedi.
- 28 Şubat 2015: Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi için yapacağı
çağrının üzerinde Kandil ve İmralı anlaştı. Geniş bir
demokratikleşme programını içeren 10 madde silah bırakmak için ön
şart yapılmadı, bu maddelerin hayata geçirileceğinin garantisi
olarak da hükûmetin olduğu bir toplantıda okunmasına karar verildi.
Dolmabahçe Sarayı’nda Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, İçişleri
Bakanı , AK Parti Grup Başkan
Vekili Mahir Ünal, Öcalan’la görüşmeleri yürüten eski MİT başkan
yardımcısı, Kamu Güvenliği Müsteşarı Muhammed Dervişoğlu ve İmralı
Heyeti’nden ,
ve İdris Baluken’in olduğu
toplantıda Öcalan’ın PKK’ya silahsızlanma kongresi toplama çağrısı
Sırrı Süreyya Önder tarafından okundu.
- 28 Şubat 2015: Tarihi açıklamaya 20 dakika sonra canlı yayında ilk
tepki HDP Lideri Demirtaş’tan geldi. Demirtaş İç Güvenlik Paketi’ni
öne sürerek “Hükûmet, bir yandan pakette ısrar edip bir yandan
demokratikleşmede ilerleme sağlıyorum diyemez. Bu tasarı barış
getirecek bir yasa tasarısı değildir. Barışa uzaklaşacağım diye
çalışmıyoruz, barışı çok arzuluyoruz. Hükûmet yürüttüğü politikayla,
zerre kadar umut vermiyor, barışa yaklaşmıyor.” dedi.
- 28 Şubat 2015: Aynı gün açıklama yapan PKK yöneticisi : “AKP Hükûmeti Önderliğin ortaya
koyduğu 10 başlıkta müzakere edip sorunu çözecek midir, çözmeyecek
midir? Bu sorunun cevabı çok önemlidir. Bu sorun çözülmeden PKK
silah bırakacak, PKK Kongresini yapıp silah bırakma kararı alacak
biçimindeki yaklaşımlar demagojidir, aldatmak ve sorunu
çarpıtmaktır”
- 11 Mart 2015: Dolmabahçe üzerine ’de Banu
Güven’e Kandil’de konuşan KCK Eş Başkanları ve : “PKK silah bırakacak açıklamaları
seçim propagandasıdır. Silahların bırakılması, ancak Öcalan’ın
bizzat katılacağı bir kongrede karara bağlanabilir. Yani PKK bu
kararı Öcalan serbest kalmadan açıklamayacak. Bu adımlar atılmadan
hareketimize, halka, Türkiye demokrasi güçlerine güven vermeden
kongrenin toplanması, kongrenin onların belirttiği gibi kararlar
alması düşünülemez.”
- 17 Mart 2015: Seçime parti olarak girme kararı veren HDP lideri
Demirtaş partisinin Meclis grup toplantısında kürsüye çıkıp üç
cümlelik bir konuşma yaptı: Seni başkan yaptırmayacağız. Seni başkan
yaptırmayacağız. Seni başkan yaptırmayacağız.
- 18 Mart 2015: İzleme Komitesi’nde yer alacağı iddia edilen isimler
medyada yer aldı.
- 20 Mart 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan izleme komitesine olumlu
bakmadığını açıkladı: Ben gazetelerden okuyorum. Böyle bir şeyden
doğrusu benim haberim yok. Şunu da çok net söylüyorum ben olumlu
bakmıyorum. Bunlar doğru şeyler değil. Bu işler istihbarat
teşkilatlarıyla yürür”
- 21 Mart 2015: Diyarbakır Nevruz’unda mektubu okunan Öcalan PKK’ya
silahsızlanma kongresi çağrısı yaptı ama yeni bir ön şart öne
sürerek: Hakikat ve Yüzleşme Komisyonu: “Deklarasyon gereği
ilkelerde mutabakat oluşmasıyla birlikte PKK'nın Türkiye
Cumhuriyeti'ne karşı yaklaşık kırk yıldır yürüttüğü silahlı olan
mücadeleyi sonlandırmak ve yeni dönemin ruhuna uygun siyasal ve
toplumsal strateji ve taktiklerini belirlemek için bir kongre
yapmalarını gerekli ve tarihi görmekteyim. Umarım ilkesel mutabakata
en kısa sürede varıp Parlamento üyeleri ve İzleme Heyetinden teşkil
edilen bir Hakikat ve Yüzleşme komisyonundan geçerek bu kongreyi
başarıyla realize etme durumunu yaşarız. Bu kongremizle birlikte
artık yeni dönem başlamaktadır.”
- 22 Mart 2015: dönüşü uçakta
konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan Dolmabahçe açıklamasını doğru
bulmadığını söyleyerek sürecin sonunu getirdiği kabul edilen demeci
verdi: “Bir metin okunmadı, iki metin okundu. Onların okuduğu
metinle Yalçın Bey’in okuduğu metin birbirinden tamamen ayrı. Aynı
metin değildi dikkat ederseniz. Ben oradaki toplantıyı da doğru
bulmuyorum. Çünkü bu toplantıda hükûmetin Başbakan Yardımcısı’yla şu
an parlamento içinde olan bir grubun yan yana o resmi vermesini ben
şahsen doğru bulmuyorum. Daha önceleri gerektiğinde bir arkadaşımız
onlarla görüşmeler yapar ve açıklama yapılırdı. Ama o toplantıda
olduğu gibi medyanın karşısına çıkmak suretiyle, iki ayrı metin
deklare edilmiyordu. Böyle bir şey hiç yaşanmamıştır. Bunu doğru
bulmuyorum. Açıklanan 10 maddelik metne gelince; o metinde bir
demokrasi çağrısı yok. Bu metnin demokrasi adına neresini kabul
edeceğim? Metni incelersek oradaki konuların çoğunun demokrasiyle
falan yakından uzaktan alakası yok. Hala yeni yeni talepler ortaya
çıkıyor. Daha sonra Başbakan Yardımcımızın yaptığı bir açıklama var.
Onların tamamen aksine. Yani birbiriyle tamamen örtüşen bir şey yok.
O zaman neyi görüştüler? Buna ortak bir deklarasyon diyebilir
misiniz? Böyle bir şey var mı?”
- 11 Nisan 2015: 'da PKK ile askerler arasında
çatışma çıktı. Dört asker yaralandı.
- 5 Mayıs 2015: KCK Eş Başkanı :
"Bizim şu anda kongreyi toplama gibi bir gündemimiz yok. Çünkü, bu
süreç işlemedi ve hiçbir adım atılmadı. Bırakalım müzakereyi,
diyalog süreci de ortadan kaldırıldı. Bir aydır önderliğimiz ile
görüşme olmuyor, heyet önderliğimizin yanına gitmiyor. PKK devletin
atacağı adımlar üzerinden kongreyi toplayacaktı. Biz kongreyi
gündemden çıkardık. Kürt sorunu çözülmeden PKK böyle bir kongre
yapmaz. Kürt kimliği tanınmadan, bu temelde anayasa değiştirmeden ve
Kürtlerin statüsünü kabul etmeden böyle bir kongreye asla
toplayamaz. Öcalan'ın bir taraf olarak resmi kabul edilmesi
gerekiyor."
- 7 Haziran 2015: sert bir seçim kampanyasının ardından HDP yüzde 13
oyla barajı geçip 80 vekil çıkardı. Yüzde 41’de kalan AK Parti tek
başına iktidar olamadı.
- 12 Haziran 2015: Seçimlerden sonra Demirtaş'ın Öcalan'ın çağrısıyla
PKK'nın silah bırakabileceği açıklamasına KCK cevap verdi: “Şunu
açıkça vurgulamalıyız ki, PKK'nın Türkiye’ye karşı silahlı
mücadeleyi bırakma konusu ve bunun iradesi tamamen bize aittir. Şunu
herkes bilmelidir ki HDP, PKK’nın yasal partisi değildir.
Dolayısıyla böyle bir çağrıyı HDP yapamayacağı gibi, mevcut İmralı
koşullarında bulunan Abdullah Öcalan'ın böyle bir çağrıyı yapması
mümkün değildir. HDP’nin ve Öcalan'ın 'silah bırak' çağrısı
yapmasını beklemek ve bu yönlü dayatmalarda bulunmak çözümsüzlükte
ısrardır ve bunu da hareketimizin kabul etmesi mümkün değildir. Bu
tutumumuz ne Öcalan'ı dinlememek, ne de HDP’nin politika
yürütmesinin önünü almaktadır"
- 26 Haziran 2015: Cumhurbaşkanı Erdoğan, PYD’nin
’nin güneyinde devlet kurma girişimleri,
Türkiye’nin askeri müdahalesi tartışmaları üzerine konuştu: Tüm
dünyaya sesleniyorum. Bedeli ne olursa olsun, Suriye'nin kuzeyinde
Türkiye'nin güneyinde bir devlet kurulmasına asla müsaade
etmeyeceğiz"
- 29 Haziran 2015: Karayılan: "Açıkça söyleyeyim, eğer onlar Rojava’ya
müdahale ederlerse biz de onlara müdahale ederiz; o zaman
Türkiye’nin tümü bir savaş sahasına dönüşür. Türkiye yetkilileri
halkımızın 6-7-8 Ekim’deki kalkışını unutmamalıdır. Halkımızın o
büyük başkaldırısını, içinde geliştiği ortamı uygun görmeyen Önder
Apo’nun ancak durdurabildiği iyi biliniyor. Açık ki bu halk böyle
bir müdahaleye müsaade etmez. Kısaca böyle bir müdahale kararı
Türkiye için stratejik bir karar olur, Kürt halkı için de yeni bir
dönem başlamış olur. Biz bu konuda kimseye yalvaracak değiliz.
Kendileri bilir. Yaparlarsa Kürt halkı olarak elbette bizim de
yapacaklarımız olur.”
- 11 Temmuz 2015: KCK barajları gerekçe göstererek ateşkesi
bitirdiğini açıkladı: “Özgürlük hareketimizin titiz tavrı istismar
edildi. Barajlar ve baraj yapımında kullanılan araçlar gerilla
güçlerimizin hedefinde olacaktır. Her tutuklama artık gerilla için
bir misilleme nedeni olacaktır. Özgürlük Hareketimiz artık ateşkes
tutumunun istismar edilmesini kabul etmeyecek, oyalama yaparak Kürt
sorununu çözümsüz bırakan politikalara karşı da tutumunu
koyacaktır.”
- 14 Temmuz 2015: KCK Eşbaşkanı ,
gazetesine “Yeni Süreç:
Devrimci Halk Savaşıdır" başlıklı bir yazı yazdı. Hozat “devrimci
halk savaşı ve serhıldan” çağrısı yaptı.
- 20 Temmuz 2015: ’ta
’ye gitmek için toplanan SDGH’li
gençlerin açıklama yaptığı sırada bir IŞİD’li canlı bomba kendini
patlattı, 32 kişi öldü.
- 20 Temmuz 2015: Adıyaman'da PKK'lılar ile askerler arasındaki
çatışmada Uzman Onbaşı Müsellim Ünal öldü.
- 20 Temmuz 2015: KCK Eş Başkanı Cemil Bayık halkı silahlanmaya ve
tünel ve siper hazırlamaya çağırdı: “Halkımız meşru savunma
örgütlenmesini ve bilincini de geliştirmeli. Bu sadece askeri
güçlerin büyütülmesi temelinde değil, halk olarak meşru savunmasını
geliştirmeli. Tüm halkımız silah almalı, bu temelde kendini eğitmeli
ve örgütlemeli. DAIŞ ve sömürgeci tüm güçlerin her türlü saldırısına
karşı köylerde, kentlerde, mahallelerde yer altı sistemi, tüneller,
mevzi sistemi geliştirmeli”
- 22 Temmuz 2015: :
'nın Ceylanpınar ilçesinde görevli
polis memurları Feyyaz Yumuşak ve Okan Acar sabaha karşı
yataklarında uyurken infaz edildi. Fırat Haber Ajansı'nda yer alan
HPG Basın İrtibat Merkezi’nden yapılan açıklamada şöyle dendi: “22
Temmuz günü bir Apocu fedai timi, Suruç katliamına misilleme olarak
bugün sabah 06.00 sularında Ceylanpınar’da DAİŞ çeteleriyle
işbirliği içinde olan iki polise karşı bir cezalandırma eylemi
gerçekleştirmiştir. ’den Mahmut
Hamsici’ye açıklamalarda bulunan Kandil’deki KCK Dış İlişkiler
Sözcüsü Demhat Agit, Ceylanpınar’da iki polisin öldüğü saldırıyı
PKK’nın yapmadığını iddia etti. PKK’lı Demhat Agit polislere yönelik
saldırıyla ilgili soruları yanıtlarken, saldırıyı PKK'nın 2 polisi
öldürmediğini belirterek şöyle devam etti: "Bunlar PKK'den bağımsız
birimler. Bize bağlı olmayan, kendi içlerinde örgütlenmiş olan yerel
güçlerdir diye açıklandı. Bizim yaptığımız bir şeyi üstlenmekle
ilgili çekincemiz yok. PKK/HPG olarak yapılan bir eylem varsa bunun
izahatı, gerekirse özeleştirisi yapılır."
- 22 Temmuz 2015: Adana'da Kalem-Der üyesi Ethem Türkben; hamile eşi
ve üç çocuğunun gözleri önünde IŞİD’li olduğu iddiasıyla
öldürüldü.
- 23 Temmuz 2015: Diyarbakır'da trafik kazası ihbarına giden polis
ekibine pusu kuruldu, polis memuru Tansu Aydın saldırıda öldü, 1
polis de yaralandı.
- 23 Temmuz 2015: Kilis’in Elbeyli ilçesinde bulunan Dağ Hudut
Karakolu’na Suriye tarafındaki IŞİD’liler ateş açtı. Saldırıda
Astsubay Yalçın Nane öldü.
- 24 Temmuz 2015: TSK’ya bağlı jetler Kuzey Suriye’de IŞİD, Kuzey
Irak’a PKK hedeflerine hava operasyonu düzenledi. Bu 3 yıl sonra
PKK’ya yapılan ilk askerî operasyon oldu.
- 26 Temmuz 2015: Sultangazi ilçesi Gazi Mahallesi'nde gözaltı
işlemleri için bir binaya girerken silahlı saldırıya uğrayan polis
memuru Muhammet Fatih Sivri öldü.
- 30 Temmuz 2015: Diyarbakır’ın Çınar ilçesinde devriye görevi yapan
polis aracına bir grup terörist tarafından silahlarla ateş açıldı, 1
polis memuru ve 1 vatandaş öldü.
- 31 Temmuz 2015: Adana'nın Pozantı ilçesinde emniyet müdürlüğüne
düzenlenen saldırıda 2 polis memuru öldü. Çıkan çatışmada 2 PKK'lı
terörist ölü ele geçirildi.
- 8 Ağustos 2015: Mardin’in Midyat ilçesinde devriye görevi yapan
sivil polis aracına PKK’lı teröristler tarafından yapılan saldırı
sonucu 1 polis öldü, 1 polis ağır yaralandı.
- 10 Ağustos 2015: Şırnak-Silopi'de zırhlı araca yapılan mayınlı
saldırıda 4 özel harekat polisi öldü.
- 10 Ağustos 2015: Şırnak'ın Beytüşşebap ilçesinde askerî personel
dağıtımı yapan Sikorsky tipi helikoptere düzenlenen saldırıda 1
asker öldü, 7 asker de yaralandı.
- 10 Ağustos 2015: İstanbul'da Sultanbeyli Fatih Polis Merkezi'ne
bombalı saldırı düzenlendi. Terörist ölürken, 3′ü polis 10 kişi de
yaralandı. Sabah saatlerinde polis merkezine inceleme yapmak için
gelen uzman ekiplere teröristler tarafından ateş açıldı. 1 polis
müdürü öldü, 2 saldırgan çıkan çatışmada ölü ele geçirildi.
- 28 Ağustos 2015: Lice ilçesinde, teröristlerin Diyarbakır-Bingöl
karayolunun güvenliğini sağlayan askerlere yönelik saldırısında 1
asker öldü, 4 asker yaralandı.
- 28 Ağustos 2015: Mardin’de polise ait zırhlı servis aracının geçişi
sırasında PKK’lı teröristler tarafından düzenlenen bombalı saldırı
sonucunda 10 polis ve 6 sivil vatandaş yaralandı.
- 29 Ağustos 2015: Şanlıurfa'da, Balıklıgöl Devlet Hastanesi acil
servisinden çıkan polis aracına düzenlenen silahlı saldırıda 2 polis
memuru öldü.
- 3 Eylül 2015: Mardin Dargeçit’te yola yerleştirilen mayının PKK’lı
teröristlerce patlatılması nedeniyle 4 özel harekat polisi
öldü.
- 4 Eylül 2015: Tunceli çarşı merkezinde Cumhuriyet caddesi üzerinde
bulunan Şehit Nahit Bulut Polis karakoluna PKK’lı teröristler
tarafından düzenlenen saldırı sonrası çatışma çıktı. Çatışmada 2
PKK’lı terörist öldürüldü.
- 6 Eylül 2015: PKK'nın Dağlıca'da düzenlediği saldırıda 16 asker
öldü.
- 6 Eylül 2015: Diyarbakır'ın Sur ilçesinde, PKK'nın gençlik
yapılanması YDG-H'lilerin açtığı hendeği kapatmak için operasyon
yapan polise roketli saldırı yapıldı. Saldırıda 2 özel harekat
polisi öldü, 3 polis yaralandı.
- 8 Eylül 2015: PKK'nın Iğdır'da polisleri taşıyan servis minibüsüne
düzenlediği 1 tonluk bombalı saldırıda 13 polis öldü.
- 7-8 Eylül 2015: PKK saldırıları sonucu Hakkâri ve Iğdır'da toplam 30
asker ve polis öldü. Azerbaycan devleti bu olaydan sonra 3 günlük
millî yas ilan etti.
- 8 Eylül 2015: PKK'ya yönelik hava harekatında 40 terörist
öldürüldü.
- 9 Eylül 2015: HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş hakkında Diyarbakır
Cumhuriyet Başsavcılığında soruşturma açıldı.
- 9 Eylül 2015: Şırnak'ın Cizre ilçesinde 8 gün süren sokağa çıkma
yasağı kaldırıldı. HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, bu süre
içerisinde bölgede 16 sivilin öldüğünü söyledi.
- 10 Eylül 2015: PKK'nın Tunceli'deki saldırısında 1 polis öldü.
- 13 Eylül 2015: PKK'nın Şırnak'ta polislere dönük saldırısında 2
polis öldü.
- 13 Eylül 2015: PKK'nın Diyarbakır'da polislere dönük roketatarlı
saldırısında 1 polis öldü.
- 15 Eylül 2015: Hakkâri-Van kara yolunda polis aracının geçişi
sırasında PKK'lılar yola önceden döşedikleri patlayıcıyı infilak
ettirdi, olayda 2 polis öldü.
- 16 Eylül 2015: Mardin'in Nusaybin ilçesinde zırhlı polis aracına PKK
tarafından bombalı saldırı düzenlendi biri komiser 3 polis
öldü.
Ayrıca bakınız
Kaynakça
Orijinal kaynak: çözüm süreci. Creative Commons Atıf-BenzerPaylaşım Lisansı ile paylaşılmıştır.
Kategoriler